Objective: This study aimed to compare the levels of Post-Traumatic Stress Disorder (PTSD) and posttraumatic growth among healthcare professionals working in earthquake-affected areas and those who do not work in such areas.
Methods: This descriptive and relational study was conducted in Giresun. The sample of the research consisted of 119 healthcare workers working in earthquake-affected areas and 134 healthcare workers who did not go to earthquake-affected areas. Data were collected using the Demographic Information Form, Post-Traumatic Stress Disorder Checklist (PCL-5), and Post-Traumatic Growth Inventory (PGI). The t-test for independent samples, Pearson correlation analysis, and multiple linear regression analysis were used for data analysis.
Results: There were statistically significant differences (p<0.05) in the total PCL-5 scores as well as in the re-experiencing, avoidance, negative alterations in cognition and mood, and hyper-arousal subscales between healthcare professionals working in earthquake-affected areas and those who did not work in such areas. However, no statistically significant differences were found in the total PGI scores, points of self-perception, philosophy of life, and changes in relationships (p>0.05). A moderate and positive correlation was found between participants' total PCL-5s and total PGI scores (r=0.370, p<0.05). In terms of predictors, the number of children (β=0.137, p=0.020) and total PCL-5 score (β=0.361, p=0.000) were identified as the most significant predictors of post-traumatic growth.
Conclusion: A significant relationship between PTSD and post-traumatic growth has been observed.
Amaç: Bu çalışmada, deprem bölgesinde çalışan ve çalışmayan sağlık çalışanlarında travma sonrası stres bozukluğu ve travma sonrası büyüme düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı ve ilişkisel tipteki bu çalışma Giresun ilinde yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini deprem bölgesinde çalışan 119 ve deprem bölgesine gitmeyen 134 sağlık çalışanı oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Demografik Bilgi Formu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu Kontrol Listesi (PCL-5) ve Travma Sonrası Büyüme Envanteri (PGI) ile toplanmıştır. Verilerin analizinde bağımsız gruplarda t-testi, Pearson korelasyon analizi, multipl lineer regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Deprem bölgesinde çalışan ve çalışmayan sağlık çalışanlarının toplam PCL-5, yeniden yaşama, kaçınma, negatif değişiklikler ve aşırı uyarılma puan ortalamaları istatistiksel açıdan farklılık göstermiştir (p<0,05). Ancak, toplam PGI, benlik algısında, yaşam felsefesinde ve başkalarıyla ilişkilerde değişim puan ortalamalarında istatistiksel açıdan önemli bir fark saptanmamıştır (p>0,05). Katılımcıların toplam PCL-5 ile toplam PGI puan ortalamaları arasında orta düzeyde ve pozitif yönde bir ilişki bulunmuştur (r=0,370, p<0,05). Çocuk sayısı (β=0,137, p=0,020) ile toplam PCL-5 (β=0,361, p=0,000) travma sonrası büyümenin en önemli yordayıcıları olarak bulunmuştur.
Sonuç: Sonuç olarak, travma sonrası stres bozukluğu ile travma sonrası büyüme arasında önemli bir ilişki saptanmıştır. Deprem bölgesine giden ve gitmeyen sağlık çalışanlarının travma sonrası stres bozukluğu ve travma sonrası büyüme açısından desteklenmesi önerilmiştir.