Objective: At the time of diagnosis, gastric cancers are generally at an advanced stage and the survival rates are very low. The aim of this study is to determine the prognostic values of PD-L1 expression in gastric carcinomas and to detect the presence of FOXP3- positive Treg cells in tumor microenviroment.
Method: In this study, PD-L1 and FOXP3 expressions were evaluated in 125 patients with gastric carcinoma who had undergone gastrectomy between 2011, and 2015.
Results: The mean age of the patients was 64.18±12.3 years and the patients were followed up for a mean period of 29.6±26.4 months. In only 2 (1.6%) cases there were weak membranous expressions of PD-L1 in tumor cells. PD-L1- positive inflammatory cells were also seen in tumors of 2 (1.6%) cases. There was no significant relationship between PD-L1 expression and survival times (p= 0.690). In 57(45.6%) cases, FOXP3- positive lymphocytes were detected. The number of FOXP3-positive cells ranged between 1 and 55/HPF. There was no statistically significant correlation between the survival times and presence of Tregs (p=0.793). Twenty-two cases (17.6%) were evaluated as HER2-positive. There was a statistical relationship between HER2-positivity and perineural invasion (p=0.006). Statistical significance between survival and some prognostic factors such as nodal metastasis (p=0.004), pT stage (p<0.01) and presence of perineural invasion (p=0.010) was determined.
Conclusion: This study has demonstrated that the PD-L1 positivity was not effective on gastric tumorigenesis. We have found a positive correlation between the presence of Treg inflammatory cells and PD-L1 expression. But this relationship could not be proved by statistical analyses. However since PD-L1 expression was detected in only 4 cases, these findings should be confirmed in larger series.
Amaç: Mide kanserleri tanı anında genellikle ileri aşamadadır ve sağ kalım oranları çok düşüktür. Bu çalışmanın amacı mide karsinomlarında PD-L1 ekspresyonunun prognostik değerini belirlemek ve tümör mikro çevresindeki FOXP3 pozitif Treg hücrelerinin varlığını saptamaktır.
Yöntem: Bu çalışmada, 2011-2015 yılları arasında gastrektomi uygulanan 125 mide kanserinde PD-L1 ve FOXP3 ekspresyonları immünohistokimyasal yöntemler kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 64,18±12,3 yıl olup, hastalar ortalama 29,6±26,4 ay takip edildi. Sadece 2 (%1,6) vakada tümör hücrelerinde PD-L1’in zayıf membranöz ekspresyonları vardı. PD-L1 pozitif inflamatuvar hücreler de 2 (%1,6) olguda görüldü. PD-L1 ekspresyonu ile hayatta kalma süreleri arasında anlamlı bir ilişki yoktu (p = 0,690). Elli yedi (%45,6) vakada FOXP3 pozitif lenfosit tespit edildi. FOXP3 pozitif hücrelerin sayısı 1 ile 55 / BBA arasında değişiyordu. Hayatta kalma süreleri ile Treg varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktu (p=0,793). Yirmi iki olgu (%17,6) Her2 pozitif olarak değerlendirildi. Her2 pozitifliği ile perinöral invazyon arasında istatistiksel ilişki vardı (p=0,006). Sağkalım ile nodal metastaz (p=0,004), pT evresi (p<0,01) ve perinöral invazyon varlığı (p=0,010) gibi bazı prognostik faktörler arasındaki istatistiksel anlamlılık belirlendi.
Sonuç: Bu çalışma, PD-L1 pozitifliğinin mide tümörigenezi üzerine etkili olmadığını göstermiştir. Treg enflamatuar hücrelerin varlığı ile PD-L1 ekspresyonu arasında pozitif bir korelasyon bulduk. Ancak bu ilişki istatistiksel analizlerle kanıtlanamadı. Ancak PD-L1 ekspresyonu sadece 4 vakada tespit edildiğinden, bu bulguların daha geniş serilerde doğrulanması gerekir.