Özet
Amaç: Koronavirüs hastalığı-2019’un (COVID-19) yüksek ölüm ve yayılma oranı nedeniyle, acil servis yönetiminde ciddi zorluklar yaşanmaktadır. Biz bu nedenle acil servisteki COVID-19 hastalarında kan üre nitrojeni/lenfosit oranının (BLR) ve nötrofil/albümin oranının (NAR) mortaliteyi tahmin edip etmediğini araştırdık.
Yöntem: Mart 2020-Ocak 2022 tarihleri arasında acil servise başvuran toplam 461 COVID-19 hastası çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri ve laboratuvar parametreleri ve sonlanımları kaydedildi. Verilerin mortaliteyi ön görmedeki gücü hesaplanarak Pnömoni Şiddet İndeksi ‘Pneumonia Severity Index’ (PSI) ve CURB-65 ile karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 277’si (%60,1) kadın ve 184’ü (%39,9) erkekti. Hastaların medyan yaşı 69 (çeyrekler arası aralık: 20) olarak hesaplandı. Hastane içi mortalite mevcuttu ve oranı %30,5 idi. PSI, CURB-65, NAR ve BLR’nin COVID-19’lu hastalarda mortaliteyi öngörme yeteneğini değerlendirmek için yapılan ROC analizinde BLR’nin; PSI, CURB-65, NAR değerlerinden daha iyi bir performans gösterdiği ve mortaliteyi ayırt etme gücünün %64,5 duyarlılık; %62,8 seçicilikle kullanılabilir olduğu hesaplandı p<0,05). Bununla beraber, BLR, sepsis tanısında, yüksek bir negatif prediktif değere (%80,08) sahipti. Sepsisin dışlanması ve düşük mortalite oranlarının belirlenmesinde negatif yönlü bir BLR sonucunun oldukça güçlü bir bağımsız değişken olduğu belirlendi.
Sonuç: Çalışmamızda BLR, COVID-19 pnömonisine bağlı kritik bakım ihtiyacının en doğru tahmincisi olarak görünmektedir. Ek olarak, BLR’nin güçlü negatif prediktif değeri acil servislerden planlanan taburculukların da güvenilir bir öngörücüsüdür.