Özet
Amaç: Bu çalışmada rüzgar türbini üretim işinde kullanılan pek çok kimyasalın solunum sistemi başta olmak üzere insan sağlığı üzerine zararlı etkilerini ortaya koyulması amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışma olgu-kontrol çalışmasıdır. Ağustos 2018-Ocak 2021 tarihleri arasında Meslek Hastalıkları polikliniğine yönlendirilen bu sektördeki olgular değerlendirilmiştir. Mesleki astım, pnömokonyoz, alerjik kontakt dermatit tanısı alan olguların maruz kalım öyküleri, laboratuvar, fonksiyonel ve radyolojik bulguları sunulmuştur. Mesleki astımlı olguların ve normal çalışanların maruziyet ve fonksiyonel özellikleri karşılaştırılmıştır. Mesleki astım risk faktörleri irdelenmiştir.
Bulgular: İzmir ve çevresinde bulunan 2 fabrikadan gelen toplamda 154 olgu değerlendirilmiştir. Olguların hepsi erkek, yaş ortalaması 34,6±6,9, medyan çalışma süresi 60 ay ve latans süresi 36 aydı. Mesleki astım, pnömokonyoz ve alerjik kontakt dermatit gibi meslek hastalıklarının oranı sırasıyla %19,5 (n=30), %0,6 (n=1) ve %5,8 (n=9) idi. Mesleki astımı olan hastalar daha gençti (29,6±4,63’e vs. 37,3±6,43). Çalışma süresi-maruz kalma süresi daha düşüktü [36 ay (24-51) vs. 72 ay (48-84)].
Sonuç: Karbon ayak izini azaltan, iklim değişikliği nedeniyle ön plana alınan sürdürülebilir enerjinin elde edilmesinde kullanılan rüzgar türbinlerinin üretim sürecinde çalışanların sürdürülemez sağlık etkilerini ortaya koymuştur. Rüzgar türbini üretim işinde kullanılan pek çok kimyasalın solunum sistemi başta olmak üzere insan sağlığı üzerine zararlı etkileri gösterilmiştir.